ANASAYFA > Teknolojimiz

Teknolojimiz

Son Teknolojik Görüntüleme Teknikleri

Tüm Teknolojiler
resim

4 BOYUTLU ULTRASON

   

En son teknolojik görüntüleme tekniği olan 4 boyutlu ultrason, günümüzde sıklıkla tercih edilmektedir. 4 boyutlu ultrasonda yüksek frekanstaki ses dalgalarıyla birlikte ekrana yansıtılan görüntülere çok kısa sürede ulaşılmaktadır. 4 boyutlu ultrason görüntüleri ayrıca herhangi bir yanılmaya neden olmadan sunulabilir, bu yüzden de 4 boyutlu ultrason gebelikte oldukça önemlidir.

BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ

   

X ışınları aracılığıyla vücudun belirli bölgelerinde elde edilen kesitler görüntüleme tekniği tomografidir. Röntgenden daha çok detaylı görüntülerin elde edildiği bu yöntem vücud içerisindeki organlara dair hastalıkların teşhisini kolaylaştırmaktır. Bilgisayarlı tomografi cihazı, hastanın sedyeye yatark içine sokulduğu, ortası boşluklu bir yapıya sahip, halka şeklinde bir cihazdır. Oldukça hızlı bir görüntüleme yöntemi olması nedeniyle bilgisayarlı tomografi, acil tanı için de sıklıkla kullanılır. Hastnemizin Siemens Somatom Go Now BT 32 piksel olup 64 pixel’e kadar da çıkarılabilen bir cihazdır. Bu cihazda her bölge için yeterli  özel programlarla donanmış bu cihaz ile yapılan çekimler;

  • GENEL ANATOMİK YAPILAR
  • ÜRİNER SİSTEMLER
  • TORAKS ( AKCİĞER )
  • KEMİK EKLEMLER
  • TÜM SİPİNALLER
  • SARAL ANJİOLAR ( BEYİN ANJİO, KAROTİS ANJİO, BATIN ANJİO, PERİFERİK ANJİO, PULMONER RMBOLİ ANJİO, AORTOGRAFİ ANJİO )
  • ÜROGRAFİ
  • DİNAMİK TRİFAZİK KARACİĞER

C KOLLU SKOPİ NEDİR?

   

C kollu skopi cihazı; ortepedi, travmatoloji, genel cerrahi, üroloji, Gastroenteroloji,Kadın doğum beyin cerrahi ve kısmen seçilen hafıza sistemlerine bağlı olarak her türlü endoskopik çalışmalarda, ameliyat ortamında kullanılmak üzere tasarlanmıştırGerçek zamanlı görüntü elde edilmesini sağlayan bir röntgen cihazıdır. Bir çok derin bölgeyi de görüntüleyebilen c kollu skopi, ameliyat süresinin kısalmasını da sağlıyor. Ayrıca c kollu skopi insan vücudunda herhangi bir deformasyona neden olmaz. 

EEG (ELEKTROENSEFALOGRAFI)

   

EEG, beyin elektriksel aktivitesinin saçlı deri üzerine yerleştirilen küçük metal elektrodlar aracılığıyla bilgisayara kaydedilerek değerlendirilmesidir.
Ani bilinç kaybı, istemsiz kasılmalar epileptik nöbet olabilir mi? Her nöbet geçiren epilepsi hastası mıdır? EEG sayesinde beynin elektriksel aktivitesi değerlendirilerek bu soruların cevabı bulunabilir.
Epilepsi dışında birçok hastalığın tanısında EEG yol gösterici bir tetkiktir.
• Epilepsi ile Non-epileptik olayların ayırıcı tanısı
• Senkop
• Epizodik hareket bozuklukları
• Migren
• Geçici iskemik ataklar
• Psikojenik ataklar
• Tik ya da kore gibi hareket bozuklukları
• Epilepsi Cerrahisi
Antiepileptik tedaviye dirençli cerrahi tedavi adayı hastalardaoperasyon endikasyonuna ve uygulanacak cerrahi girişimin biçimine EEG monitörizasyonu ile karar verilir.
• Koma Durumundaki hastalarda, beyin ölümünün tespiti
EEG geri dönüşsüz koma durumunda olan hastalarda beyin ölümünün gerçekleşip gerçekleşmediği kararının verilmesinde uygulanan doğrulayıcı tanı yöntemlerinden biridir.

EEG İşlemi Nasıl Yapılır ?
• Uygulama sırasında saçlı deriye elektrotlar yerleştirilir. Elektrot yerleştirilmesinde uluslar arası sistem (10-20) sistemi kullanılır.
• Bu elektrotlar yardımı ile saçlı deriden alınan sinyaller cihaza ulaştırılır ve bilgisayara kaydedilir.
• EEG cihazı EKG incelemesinde olduğu gibi beyinden gelen sinyalleri kaydeden bir cihazdır.

EFOR TESTİ

   

Kalp damar hastalıklarının teşhis ve tedavi süreçlerinin izlenmesinde kullanılan önemli araçlardan birisidir. Bir doktor veya eğitimli bir teknisyen tarafından gerçekleştirilen bu test, kalbinizin ve kan damarlarınızın fiziksel efora nasıl tepki verdiğini değerlendirmek için kullanılır. Efor testinin özellikle belirsiz durumların aydınlatılmasında önemli bir işlevi vardır. Ancak bu testin uygulanacağı hastayı doğru seçmek gerekir. Hekim testi kullanmaya karar verirken öncelikle sonuçlarının amacına hizmet edip etmeyeceğine göre karar vermelidir. Bu test özellikle emin olunamayan iskemik durumların tespitinde işlevseldir.

EKOKARDİYOGRAFİ

   

Ekokardiyografi, (EKO) kalbin ses dalgaları yoluyla iç yapısının ve işlevlerinin incelenmesi işlemidir ve kalp ultrasonu olarak adlandırılabilir. İnceleme sırasında ses dalgalarını ileten bir alet (prob) ve görüntüleri kaydeden, ölçüm yapan, ekranı olan bir cihaz kullanılır. Ekokardiyografi kalbin pompa fonksiyonunu, kalp kapakçıklarının yapısını, büyük damarların yapısını değerlendirmek, kalpteki tümör veya pıhtı gibi oluşumları görebilmek amacıyla yapılır. Transtorasik ekokardiyografi göğüs ön duvarı yüzeyinde jel ve prob aracılığıyla, transözefageal ekokardiyografi ağız ve yemek borusu aracılığıyla bir tüp kullanılarak yapılır. Ekokardiyografi kalp hastalıklarına girişimsel olmayan yöntemlerle tanı koymak, ön tanıları netleştirmek için kullanılan güvenilir bir yöntemdir.

EMG

   

Sinir testi – EMG
Sinir testi – EMG nedir? Nasıl yapılır?
EMG testi, sinir ve kas hastalıklarının teşhisini sağlayan, elektrik ve iğne kullanılarak yapılan bir ölçüm yöntemidir. EMG çekimi iki aşamadan oluşur; birinci aşamada elektrikle sinirlerde iletim çalışması yapılır. Sinir iletiminde bir aksama, yavaşlama ya da küçülme olup olmadığı araştırılır. İkinci aşamada ise esasen kaslar değerlendirilir. Hastalıktan şüphelenilen kaslara özel iğneler batırılarak , elde edilen veriler otomatik olarak bilgisayara aktarılır.
Sinir testi – EMG niçin yapılır?
En çok sinir sıkışmalarının teşhisi için yapılır. Elin ilk 3 parmağında özellikle geceleri uyuşma ve ağrı yapan karpal tünel sendromunun tek teşhis yöntemi EMG dir. Elin serçe parmağında uyuşma ve karıncalanma yapan dirsekte sinir sıkışması da sadece EMG ile teşhis edilir. Yine el ve ayaklardaki güç kaybı ve his kaybının nedeninin araştırılması da sinir testi ile yapılmaktadır.
Bel ve boyun fıtıklarına bağlı gelişen sinir hasarlarının teşhis edilmesinde de EMG çok yararlıdır. Fıtığa bağlı sinir hasarının derecesi tespit edilir, hangi kasların en çok etkilendiği belirlenir. EMG, bel ve boyun fıtıklarında ameliyat kararını vermede çok ama çok yardımcı bir yöntemdir. Özetle, fıtığa bağlı sinir hasarının olup olmadığının kesin teşhisi EMG ile sağlanır, ameliyat kararı vermede MR ‘dan daha çok faydalıdır, fizik tedavide hangi yöntemleri uygulayacağımız konusunda bize fikir verir.
Şeker hastalarında zamanla gelişen el ve ayaklarda yanma, uyuşma gibi şikayetlere neden olan nöropatinin teşhis edilmesinde de EMG kesin olarak gereklidir. Bu hastalık eğer erken tedavi edilmezse özellikle ayaklarda yara ve ülserlere neden olabilmektedir. Erken tespit edilmesi ve EMG ile belli aralıklarla takip edilmesi gerekmektedir.
Bilimsel ağrı kliniklerinde vazgeçilmez bir tanı yöntemi olan EMG, fiziksel tıp uzmanları tarafından tedavide de kullanılmaktadır. İstanbul ‘un en geniş kapsamlı ağrı merkezi olan kliniğimizde EMG çekimi yapılmaktadır.
EMG çekimi hangi hastalıkların teşhisi için kullanılır?
Karpal tünel sendromu ( El bileğinde sinir sıkışması )
Kubital tünel sendromu ( Dirsekte sinir sıkışması )
Radial nöropati ( Kolda sinir sıkışması )
Tarsal tünel sendromu ( Ayakta sinir sıkışması )
Mareljia parestetika ( Kasıkta sinir sıkışması )
Siyatik nöropati ( Kalçada sinir sıkışması )
Boyun ve omuzda sinir sıkışmaları
Bel ve boyun fıtıklarına bağlı gelişen sinir kökü hasarı
Diyabetik polinöropati ( Şekere bağlı nöropati )
Kas hastalıkları
Kas – sinir kavşağı hastalıkları
Sinir sisteminin dejeneratif hastalıkları

ENDOSKOPİ

   

Endoskopi sindirim sistemini incelemek için cerrahi olmadan ağızdan girilerek gerçekleştirilen bir işlemdir. Gastroenteroloji doktorunun vücutta bir kesi yapmadan organı incelenmesini sağlar. Yemek borusu, mide ve oniki parmak bağırsağındaki rahatsızlıkların teşhisinde bazen de tedavisinde kullanılan endoskopi, ucunda kamera ve ışık bulunan esnek bir tüpten oluşmaktadır. Bazı durumlarda, biyopsi yapmak için endoskopi özel aletler eklenebilir.
Endoskopi yapılmasının nedeni nedir?
Teşhis amaçlı: Endoskopi birçok semptomdan dolayı yapılabilir.
• Anormal kanama
• İnatçı karın ağrısı
• Yutkunma zorluğu, yutma güçlüğü veya yemek borusunu tıkanması
• Geçmeyen mide bulantısı
• Uzun süre geçmeyen ishal ve kabızlık
• Sebebi belirlenemeyen kilo kaybı
• Mide ülseri
• Enfeksiyonlar
• Pankreatit
• Safra kesesi taşları
• Tümörler
• Sindirim sistemindeki farklı rahatsızlıkların nedenlerini araştırmak için kullanılabilir.
Biyopsi: Bunun yanı sıra şüpheli durumlarda biyopsi yapmak için hastalara mide, yemek borusu ve oniki parmak bağırsağından biyopsi yapılmak üzere doku örneği alınabilir.
Tedavi amaçlı: Endoskopi cihazına özel aletler eklenerek tedavi amaçlı da kullanılabilir. Yemek borusu darlıklarını açmak, biriken sıvıyı boşaltmak, polip kesmek, yabacı bir nesneyi çıkarmak hatta enfekte olmuş safra kesesi gibi küçük organların çıkartılması endoskopi yöntemi ile yapılabilir.
Bunun yanı sıra endoskopi bazen ultrason gibi diğer işlemlerle birleştirilir. Endoskopik ultrason (EUS) denilen yöntem ile endoskopa bir ultrason probu bağlanabilir. Yemek borusu veya mide duvarının özel görüntüleri elde edilebilirken pankreas gibi ulaşılması zor organların görüntüleri daha rahat ve detaylı elde edilebilir.
Endoskopi çeşitleri nelerdir?
Yemek borusu, mide ve oniki parmak bağırsağının incelendiği üst bölge endoskopinin haricinde araştırılan bölgeye göre farklı endoskopi çeşitleri bulunmaktadır.
• Alt Gastrointestinal sistem endoskopisi (Kolonoskopi): Endoskop makatın içine yerleştirilir ve sindirim sisteminin kalın bağırsak gibi alt kısımları incelenir. Bazen, kolonun sadece alt kısmını (sigmoid kolon) incelemek için daha kısa bir tüp kullanılır. Bu işleme sigmoidoskopi denir.
• Üst Gastrointestinal sistem endoskopisi (Gastroskopi):Endoskop ile ağız içinden yemek borusu yoluyla mideye geçilir. Yemek borusu, mide, oniki parmak bağırsağı incelenir.
• Enteroskopi (Double Baloon enteroscopy):İnce bağırsak incelenir.
Endoskopi teknolojisindeki en son teknikler nelerdir?
Yeni nesil endoskoplar, ayrıntılı görüntüler oluşturmak için yüksek çözünürlüklü görüntüleme kullanır. Bunun yanı sıra yenilikçi teknikler endoskopiyi görüntüleme teknolojisi veya cerrahi prosedürlerle birleştirir.
• Kapsül endoskopi:Yapılan diğer tetkiklerin kesin tanı için yeterli olmadığı durumlarda uygun hastalarda kapsül endoskopi kullanılabilir. İçinde küçük bir kamera bulunan hap yutularak gerçekleştirilir. Kapsülün sindirim kanallarında ilerlemesini hasta hissetmemektedir. Sindirim kanallarında ilerleyen kapsül detaylı tetkik için görüntü elde eder.
• ERCP:Safra ve pankreas kanallarındaki sorunları teşhis etmek veya tedavi etmek için X ışınları endoskopi ile birleştirilir.
• Kromoendoskopi:Endoskopi prosedürü sırasında bağırsak astarında özel bir leke veya boya kullanan bir tekniktir. Boya, bağırsak astarında anormal bir şey varsa, doktorun daha iyi görmesine yardımcı olur.
• Endoskopik Ultrason (EUS) :Endoskopi yönteminin ultrason ile birleştirilmesi sonucu gerçekleştirilir. Normal endoskopi sırasında genellikle görünmeyen organları ve diğer yapıların görünmesini sağlar
• Endoskopik Mukozal Rezeksiyon (EMR):Sindirim sistemindeki kanserli dokuların uzaklaştırılmasına yardımcı olmak için kullanılan bir tekniktir. EMR’de, anormal dokunun altına bir sıvı enjekte etmek için endoskoptan bir iğne geçirilir. Bu işlem kanserli dokunun diğer katmanlardan ayrılmasına yardımcı olur, böylece daha kolay çıkarılabilir.
• Dar bant görüntüleme (NBI):Damarlar ve sindirim sisteminin iç astarı olan mukoza arasında daha fazla kontrast oluşturmaya yardımcı olmak için özel bir filtre kullanır.
Endoskopi hakkında bilinmesi gerekenler
Endoskopi işlemi için hangi doktora gidilmelidir?
Endoskopi yöntemi teşhis için kullanılabileceği gibi tedavi amaçlı da yapılmaktadır. İncelenecek organa göre endoskopik işlemin yapılacağı doktor ve bölüm değişebilmektedir. Ancak üst bölge endoskopi olarak tanımlanan ve yemek borusu, mide, oniki parmak bağırsağıyla ilgili yapılacak endoskopi için Gastroenteroloji ve genel cerrahi doktorlarına başvurmak gereklidir. Endoskopi işlemini yapacak doktorun yeterli deneyim sahibi olması olası komplikasyonların önüne geçmektedir.
Endoskopi riskli bir işlem midir?
Endoskopi cerrahi işlemlere göre oldukça güvenli bir yöntemdir. Her tıbbi işlem gibi endoskopinin de düşük olmakla birlikte riskleri bulunmaktadır.
• Kanama: Teşhis, tedavi veya biyopsi için yapılan endoskopi sırasında kanama gerçekleşebilir.
• Enfeksiyon: Endoskopilerin çoğu muayene ve biyopsiden oluşur ve enfeksiyon riski düşüktür. Endoskopinin bir parçası olarak ek işlemler yapıldığında enfeksiyon riski artabilir. Enfeksiyonların çoğu küçüktür ve antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Enfeksiyon riskiniz yüksekse doktorunuz işleminizden önce size koruyucu antibiyotikler verebilir.
• Gastrointestinal sistemin yırtılması: Nadirde olsa yemek borusu veya üst sindirim sisteminde başka bir bölümündeki bir yırtık ve organlara zarar meydana gelebilir.
• Sedasyon reaksiyonu: Üst endoskopiden önce, işlemin daha rahat gerçekleştirilmesi için hastanın rahatsızlık duymaması için sedasyon uygulanmaktadır. Çok nadir yaşanmakla birlikte uygulanan sedasyona göre reaksiyonlar mümkündür.
• Göğüs ağrısı
• Ateş
• Endoskopi alanında sürekli ağrı
• Nefes darlığı
• Yutma zorluğu
• Şiddetli ve inatçı karın ağrısı
• Kusma
Endoskopi işleminden sonra bu belirtiler ve şikayetler yaşanıyorsa doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.
Endoskopiye nasıl hazırlanılır?
• Midenin işlem için boş olduğundan emin olmak için endoskopiden önce sekiz saate kadar yemek ve içmek bırakılmalıdır.
• Endoskopi işleminden önce kullanılan bütün ilaçlarla ilgili gastroenteroloji doktoruna bilgi verilmelidir. Kan sulandırıcı ilaçlar endoskopi işleminden birkaç gün önce kanamaya neden olabileceği için bırakılmalıdır.
• Diyabet, kalp hastalığı veya yüksek tansiyon gibi kronik hastalıkları bulunan kişiler ile ilgili gastroenteroloji doktoru gerekli yönlendirmeleri yapacaktır.
• Endoskopi işlemin sırasında ağrı veya rahatsızlık hissedilmemesi için işlem öncesi hastayı rahatlatacak sedasyon yöntemleri uygulanır. Bu nedenle işlemden sonra hastaya yardımcı olabilecek bir kişinin yanında bulunması önemlidir.
Endoskopi nasıl yapılır?
• Endoskopi işleminden önce hasta sol tarafına döndürülerek kafası 90 derece döndürülür. Gerekli görüldüğü durumlarda hastaya solunum, tansiyon ve kalp atış hızının takip edilmesi için vücuda elektrotlar takılabilir.
• Endoskopi işlemine başlamadan önce öğürmeleri ve yaşanacak rahatsızlıkları en aza indirmek için hastaya sakinleştirici verilir.
• Ağzın açık tutulması için plastik bir ağız koruyucusu kullanılır. Boğazı uyuşturmak için ağız içine anestezik püskürtülür.
• Endoskop ağıza yerleştirilir. Doktorunuz endoskop boğazdan geçerken yutkunmanızı isteyebilir. Boğazda baskı hissi oluşabilir ancak genellikle acı hissedilmez.
• Endoskop boğazdan geçtikten sonra hasta konuşamaz ancak sesler çıkarabilir. Endoskopi nefes alınmasına engel olmaz.
• Endoskopi sırasında görüntüler muayene odasındaki ekrana aktarılır. Sindirim sisteminizdeki bu tarama işleminin görüntüleri daha sonra da incelenebilmesi için kaydedilir.
• Sindirim sistemini şişirmek için yemen borusundan hafif hava basıncı verilebilir. Bu endoskopun serbestçe hareket etmesini ve sindirim sisteminin kıvrımlarının daha kolay incelenmesini sağlar. Eklenen havadan basınç veya dolgunluk hissedilebilir.
• Bir doku örneği almak veya bir polip çıkarmak için endoskoptan özel cerrahi aletler geçirilebilir
• Muayene bittiğinde endoskop ağzınızdan yavaşça geri çekilir. Bir endoskopi, duruma bağlı olarak genellikle 15 ila 30 dakika sürer.
Endoskopi sonrası neler yaşanır?
Endoskopiden sonra hasta hastane ortamında yaklaşık 1 saat dinle ndirilir. Hastalar endoskopiden sonra aynı gün evlerine gönderilir.
Hasta sakinleştirici aldığı için refakat etmesi için yanında bir kişinin bulunması önemlidir.
Evdeyken, endoskopi sonrası hafif rahatsız edici belirtiler yaşanabilir
• Şişkinlik ve gaz
• Kramp
• Boğaz ağrısı
Bu belirti ve bulgular zamanla düzelir.
Endoskopi sonuçları ne zaman alınır?
Endoskopi sonuçları yapılan işleme göre değişebilmektedir. Doktorunuz ülser teşhisi için endoskopi yaptıysa, işlemden hemen sonra sonuçları öğrenebilirsiniz. Biyopsi için bir doku örneği aldıysa, test laboratuvarından sonuç almak için birkaç gün beklemek gerekebilir.

FİZİK TEDAVİ

   

Tens,Vakum,İnfraruj,Ultrason,Eswt,Laser,Parafin,Traksiyon (bel-boyun)

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, nöromuskuler, kas-iskelet sistemi ve kardiyovasküler sistemlerde ki fiziksel ve fonksiyonel bozuklukların tanı ve tedavisini kapsayan bir uzmanlık dalıdır. Fizik tedavi, fiziksel ajanlar ve tekniklerin kas iskelet sistemi hastalıkları tedavisinde kullanılması anlamına gelir.

EXACT AND PERMANENT

   

SOLUTION TO ERECTION PROBLEM
(MODUS ED-SWT
Ürünler / Modus ED-SWT ® (Focused – Shockwave Therapy) Üroloji Şok dalga tedavisi ile vücudun bazı bölgelerinde neovaskülarizasyon adı verilen bir süreci başlatmak amacıyla akustik dalgaları kullanır. Neovaskülarizasyon sonucunda yeni kan damarları oluşur.

FLOROSKOPİ

   

Floroskopi radyolojinin ilk inceleme yöntemlerinden biridir. Günümüzde de, oldukça yaygın olarak, sindirim sistemi (GİS), idrar yolları, kadın üreme organları ve vücudun daha bir çok bölümünün incelemesinde kullanılmaktadır.
Floroskopi ile incelemede X-ışını kullanılır. Normal radyogramlarda görülemeyen yapılar kontrast maddenin ağız, damar, rektal, vajinal yolu ile verilmesi sonucu boyanarak görünür hale getirilir. Kontrast maddeler, baryum ve noniyonik iyot radyoopak maddeler içeren ilaçlardır. Kontrast maddeler, yapılacak olan radyolojik incelemenin özelliğine göre, hastaya içirilerek, lavman yapılarak, idrar sondası yoluyla veya damar yoluyla verilir. Kontrast madde verilmesinden sonra, incelenen organ doktor tarafından ekranda izlenerek patolojinin ve organın özelliğine göre farklı pozisyonlarda radyogramlar alınır.
İnceleme öncesinde hastalar, inceleme konusunda bilgilendirilir, gerekiyor ise yazılı olarak aydınlanmış onamları alınır, tüm kıyafetlerini ve metal takılarını çıkararak inceleme için hazırlanan hasta önlüğünü giyerler. Hamilelik olasılığı veya ilaç allerjisi olan hastalar, istem sırasında klinisyeni ve tetkik öncesinde incelemeyi yapacak doktoru bilgilendirirler.
İncelemeden sonra radyogramlar, floroskopiyi yapan doktorlar tarafından değerlendirilir, tetkiki isteyen doktora verilmek üzere, bir rapor yazılır.
Floroskopi ile en sık incelenen organlar şunlardır:
• Üst sindirim sistemi
• İnce barsaklar,
• İdrar yolları
• Kadın üreme organları

KEMİK DANİSTOMETRE

   

Kemik yoğunluğu kaybını değerlendirmek ve kemik mineral kaybını ölçmek amacıyla uygulanan tarama testidir. Osteoporozun yani kemik erimesinin kesin olarak saptanabilmesi için DEXA adı verilen ve X ışınlarının daha da kuvvetlendirilmiş bir formu kullanılan cihazla yapılmaktadır. DEXA doğruluğu kanıtlamış bir yöntem olmakla birlikte uygulama sırasında herhangi bir acı ve ağrı hissetmemektedir. Sıklıkla menopoz sonrası kadınları etkilecen ancak erkeklerde de görülebilen Osteoporozun tanısında kullanılmaktadır. DEXA işleminin yapılması gereken durumlar; 60 Yaş üstü, menopoz sonrası dönem, alkol ve sigara kullanımı, uzun süreli yatak istirahatıi ailede osteopoz öyküsü gibi durumlar olup kemik taramasının yılda bir defa yapılması önerilir.

KOLONOSKOPİ NEDİR?

   

Kolonoskopi uygulaması sırasında gerekirse kalınbağırsaktaki polipler çıkartılabilir veya laboratuvarda incelenmek üzere doku örneği alınabilir. Makattan girilerek gerçekleştirilen kolonoskopi işlemi hem teşhis hem de tedavi amaçlı yapılabilmektedir. Bağırsak ucunda ışık ve kamera olan esnek bir tüple incelenir.
Kolonoskopi yapılmasını nedeni nedir?
Teşhis Amaçlı: Bağırsakta yaşanan sorunların teşhisi için kolonoskopi yapılabilir.
• Geçmeyen karın ağrısı
• Rektal kanama
• Kronik kabızlık
• Açıklanamayan kansızlık yani anemi veya demir eksikliği
• Kronik ishal
• Nedeni açıklanamayan kilo kaybı gibi belirtilerde kolonoskopi yapılmalıdır.
Bağırsak kanseri taraması: Hiçbir şikayet olmasa bile kolon kanseri ve rektum kanserinin erken teşhisi için kolonoskopi yapılmalıdır. 50 yaşın üzerinde her 5 yılda bir kolonoskopi önerilir. Ailesinde kolon veya rektum kanseri geçmişi olan kişiler için kolonoskopi sıklığı değişebilir.
Polip kontrolü: Daha önce bağırsak polip sorunu yaşayan kişileri belirli aralıklarla kolonoskopi kontrolünden geçmesi gerekebilir. Bağırsak poliplerinin erken teşhis edilerek kolonoskopi sırasında çıkarılması bağırsak kanserinden korunmanın en önemli yollarından biridir.
Kolonoskopi için hangi doktora gidilmelidir?
Kolonoskopi teşhis için yapılabildiği gibi tedavi amaçlı da gerçekleştirilebilmektedir. Kolon yani kalın bağırsak ve rektumun incelendiği kolonoskopi işlemi gastroenteroloji ve genel cerrahi doktorları tarafından yapılabilmektedir. Kolonoskopi konusunda deneyimli doktorların işlemi gerçekleştirmesi olası komplikasyonların önüne geçebilmektedir. Aynı zamanda kolon delinmesi gibi olası risklere karşı acil müdahale yapılabilecek merkezlerin seçilmesi gerekir.
Kolonoskopi riskleri nelerdir?
Kolonoskopi güvenli bir işlemdir. Ancak zaman zaman işlem sırasında veya sonrasında olumsuz durumlar oluşabilmektedir.
• Kanama
• İltihaplanma
• Divertikül denilen kalın bağırsak duvarının dışa doğru fıtıklaşması
• Şiddetli karın ağrısı,
• İşlem sırasında kullanılan sakinleştiriciye olumsuz tepki
• Kolon veya rektum duvarında yırtılma (perforasyon)
• Kalp veya kan damarı hastalığı olan kişilerde sorunlara neden olabilir.
Kolonoskopi öncesi neler yapılmalıdır?
Kolonoskopi öncesi işlemi yapacak gastroenteroloji doktoruna;
• Gebelik
• Akciğer hastalıkları
• Kalp hastalıkları
• Diyabet
• Kullanılan ilaçlar veya ilaç alerjisi ile ilgili bilgiler verilmelidir.
Kolonoskopinin başarılı olabilmesi için bağırsakların boş olması yani temizlenmesi gerekir. Bunun için farklı yöntemler uygulanabilmektedir. Bağırsakların gerekli şekilde temizlenmemiş olması; lezyon veya polip adı verilen yapıların kolonoskopi işlemi sırasında gözden kaçmasına, kolonoskopi işleminin uzamasına(uzayan kolonoskopi riskleri de beraberinde getirebilir), kolonoskopinin tekrarlanasına neden olabilir.
Kolonoskopiye hazırlık diyeti:Kolonoskopi işleminden önce bazı diyet ya da sıvı kısıtlamaları olabilir. Ancak bu tarz bir beslenme tarzının uygulanıp uygulanmayacağı hastaya göre değişebilmektedir. Doktor hastanın durumunu değerlendirten sonra kolonoskopi için beslenme tarzı gerekli olup olmadığına karar vermektedir.
Kolonoskopi diyetinin amacı posa bırakan yüksek lifli bitkisel besinlerden uzak durulmasına dayanır. Lifli gıdaların tüketilmesi çok fazla posa bırakacağı için kolon temizliğinde sorunlar yaşanabilir.
Kolonoskopi birkaç gün önce: Tam tahıllı gıdalar, kuruyemiş, tohum, kuru meyve, kabuklu veya çekirdekli meyveler, makarna, bezelye, kuru fasulye gibi gıdalardan uzak durulmalıdır. Düşük lifli beslenmeye özen gösterilmelidir. Kolonoskopiden bir gün öncesine kadar; yumurta, yoğurt, peynir, sakatat hariç kırmızı veya beyaz et, balık tüketilebilir.
Kolonoskopiden bir gün önce: Katı yiyecekler tüketilmemelidir. Bunun yerine su, çay, meyve suyu tüketilebilir. Kolonoskopiden bir gün önce bir veya iki kez yoğurt tüketilebilir. Kolonoskopi sırasında kanla karışabilecek kırmızı sıvılardan kaçınmak önemlidir. Kolonoskopiden önceki gece yarısından sonra hiçbir şey yiyip içilmemelidir.
Akşam saat 18.00’dan sonra doktorun tavsiye ettiği bağırsağın temizlenmesi için gerekli ilaçlar alınmalıdır.
Kolonoskopi günü: Katı ve sıvı hiçbir gıda tüketilmemelidir. Kolonoskopi sırasında sakinleştirici anestezi kullanılacağı için sigara ve tütün ürünlerinden uzak durulmalıdır.
Kolonoskopi hazırlık ilaçları:Kolonoskopi için bağırsakların temizlenmesini sağlayan farklı ilaçlar ve yöntemler bulunmaktadır. Kolonoskopiyi gerçekleştirecek doktor hastaya göre ilaç ve dozaj ayarlamasını gerçekleştirecektir.
Uygulanacak kolonoskopi beslenmesinin yanında bağırsakların temizlenmesi için; sodyum fosfat, müshil ilaçları, macrogol etken maddesi içeren ilaçlar, mannitol, polietilen glikol gibi birçok ilaç kullanılmaktadır. Bu ilaçların Kolonoskopiden 4 saat önce bitirilmiş olması gerekmektedir.
Bu ilaçların yanı sıra lavman ve bağırsak yıkama(irrigasyon yöntemi) gibi yöntemlerle de kolon temizlenebilmektedir.
Kolonoskopi nasıl yapılır?
• Kolonoskopinin yapılacağı gün işlemden sonra rahat edebilmek için bol belli rahat kıyafetler giyilmesi önerilir.
• Kolonoskopiye başlamadan önce hastaya sakinleşmesi için ilaç sedasyon ve ağrı kesici uygulanır.
• İşlem sırasında hastanın arkasını açıkta bırakacak kolonoskopi pantolonu denilen bir kıyafet giyilmektedir
• Gerekli görüldüğü durumlarda hastaya solunum, tansiyon ve kalp atış hızının takip edilmesi için vücuda elektrotlar takılabilir.
• Hasta muayene masasına yan yatırılıp dizleri göğsüne doğru çekilerek kolonoskopi pozisyonu sağlanır.
• Kolonoskopi pozisyonunun alınmasının ardından doktor makata kolonoskopu yerleştirir.
• İşlemin daha rahat yapılabilmesi ve daha net bir görüntü elde etmek için doktor bağırsaklara bir miktar hava verebilir.
• Herhangi bir anormal bölge not edilirse, kolonoskop üzerindeki özel bir aletle bir biyopsi yapılacaktır. Aynı şekilde, bir polip bulunursa, kolonoskopi üzerindeki özel bir tel halka ile polipler çıkarılabilir.
• Kolonoskopi cihazının ucunda küçük bir video kamera içerir. Kamera görüntüleri harici bir monitöre gönderir, böylece doktor kolonunun içini daha rahat inceleyebilir.
• Elde edilen görüntüler kaydedilip işlem bittiğinde, doktor kolonoskopu çıkarır.
Kolonoskopiden sonrası
• Kolonoskopi sonrası hasta hastane ortamında yaklaşık 1 saat dinlendirilir. Hastalar Kolonoskopiden sonra aynı gün evlerine gönderilir.
• Hasta sakinleştirici aldığı için refakat etmesi için yanında bir kişinin bulunması önemlidir.
• Kolonoskopinin yapıldığı gün otomobil sürülmemesi, önemli kararlar alınmaması ve işe geri dönülmemesi gerekir.
• Kolonoskopiden birkaç saat sonra bağırsaklardaki hava nedeniyle şişkinlik ve gaz sancısı yaşanabilir. Yürümek yaşanabilecek gaz sancılarına iyi gelebilir.
• Ağır kaldırmak veya yorucu aktivitelerden uzak durulmalıdır.
• Kolonoskopi sonrası dışkınızda az miktarda kan görülebilir. Genellikle kolonoskopi sonrası az miktarda kan görülmesi sorun yaratmamaktadır. Ancak kanamanın devam ettiği durumlarda doktorla görüşülmesi gerekir.
• Günlük yaşam düşenine dönmek için 1 gün geçmesini beklemek gerekir.
• Kolonoskopiden sonra normal beslenme düzenine geçilebilir. Ancak kolonoskopi sırasında biyopsi için doku alındıysa veya polip çıkartıldıysa doktor özel bir diyet önerebilir.
• Kolonoskopiden sonra bol sıvı tüketilmesi önemlidir.
• Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların bir süre bu ilaçları kesmesi istenebilir. Yine de doktor önerisi olmadan kullanılan hiçbir ilaç bırakılmalıdır.
• Kolonoskopiden sonraki belirtilere dikkat edin
• Titreme veya ateş
• Geçmeyen baş dönmesi ve mide bulantısı
• Tuvalete çıkamamak
• Dışkıda kan olması
• Göğüs ağrısı veya kalp çarpıntısı
• Birden fazla rektal kanama.
• Şiddetli karın ağrısı veya şişkinlik yaşarsınız
• Kusma gibi sorunlar yaşandığında doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.
Özellikle şiddetli karın ağrısı, ateş, titreme, bulantı ve kusma belirtileri kolon delinmesinin belirtileri olabilmektedir.
Kolonoskopi hakkında merak edilen sorular
Kolonoskopi ne kadar zamanda tekrarlanmalıdır?
Kolonoskopi bağırsak kanserinin erken teşhisinde hayati önem taşımaktadır. Herhangi bir risk faktörü olmayan kişilerin 45-50 yaşlarında rutin kolonoskopi kontrollerine başlaması gerekir. Ailesinde kolon kanseri geçmişi olan risk grubundaki hastaların rutin kolonoskopi kontrollerine daha erken yaşlarda başlaması gerekebilir. Kolonoskopinin tekrarlanma sıklığı yapılan işlemin sonuçlarına bağlı olarak da değişebilir. Yapılan kolonoskopinin sonuçlarında polip gibi her hangi bir anormallik görülmeyen hastaların 5 yılda bir kolonoskopi taramalarını tekrarlamaları önerilir.
Kolonoskopi sırasında anormal yapılar ve poliplerin varlığında ise takip sıklığı değişmektedir. Polip sayısı, polip çeşidi ve poliplerin büyüklüğü kolonoskopi takip sıklığında etkilidir.
Kolonun incelenmesini engelleyecek sayıda polip veya bağırsakların tam olarak temizlenememesi durumunda kolonoskopinin 1 yıl içinde tekrarlanması faydalıdır.
Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi iltihabi bağırsak hastalıkları olan kişilerin takibini yapan Gastroenteroloji doktorlarına danışarak kolonoskopi sıklıklarına belirlemeleri önemlidir.
Kolonoskopi hazırlığı sırasında yaşanan bulantılara karşı ne yapılabilir?
Kolonoskopi öncesi bağırsakların temizlenmesi için alınan sıvı ilaçlar bazen şiddetli bulantılara neden olabilir. Bulantı veya kusma hissi yaşanırsa bağırsakları temizlemek için alınan sıvı ilaçlara kısa bir süre ara verilmelidir. 30 dakika- 1 saat ara verildikten sonra ilaçlar tekrar alınmalıdır. Bulantı veya kusma hissinin tekrar yaşanmaması için sıvı ilacın yavaş içilmesi faydalı olabilir. Doktora danışarak bulantı ilacı alınabilir. Önemli bir püf nokta da ilacın soğutularak içilmesi veya ilacın yanında soğuk su tüketilebilir.
Kolonoskopiye hazırlanırken yaşanan makat çatlağı ve tahrişe karşı ne yapılabilir?
Bağırsakların temizlenmesi aşamasında sık sık tuvalete gidileceği için tahriş ve makat çatlağı gibi sorunlar yaşanabilmektedir. Bu gibi sorunları önlemek için bebek pişik kremi veya vazelin kullanmak oldukça işe yaramaktadır. Sık sık tuvalete gidileceği için tuvaletten sonra tuvalet kağıdı yerine ıslak mendil tercih edilebilir. Tuvaletten sonra ılık bir suya oturmak ve cildi yumuşak bir bezle kurulamak da tercih edilebilir.
Kolonoskopi hortumunun ebatları ne kadardır?
Esnek bir tüp şeklinde olan kolonoskopi hortumunun ucunda minik bir kamera ve ışık bulunmaktadır. Ayrıca kalın bağırsağın içinden daha rahat görüntü alınabilmesi için kolonoskopi aletinin üzerinde hava verme aparatı ve gerekli durumlarda bağırsak içinden polip benzeri yapıları çıkarmak için bir başka aparatı daha bulunmaktadır. Kolonoskopi hortumu yaklaşık 60 cm. uzunluğunda ve 1 cm. çapındadır.
Kolonoskopiye altertanif hangi yöntemler bulunmaktadır?
Kolonoskopi kalın bağırsak kanserinin erken evrede tespit edilmesinde en etkili yöntem olmakla birlikte alternatif testlerde bulunmaktadır. Kolonoskopiye girmek istemeyen veya Kolonoskopiye uygun olmayan hastalarda uygulanan bu yöntemlerin kolon kanserini saptamadaki etkinlikleri farklıdır.
• Dışkı örneği (fekal immünokimyasal testler): Kalın bağırsak tümörleri genellikle kanamaya neden olduğu için gözle görülemeyen kanamanın belirlenebilmesi için gerçekleştirilen dışkı testidir. Hasta dışkı örneğini evde alabilir. Ancak test edilecek dışkıya dokunmaması gerekir. Her sene tekrarlanması gereken bir testtir.
• Dışkıda (gaitada) gizli kan testi: Kalın bağırsak kanserinin belirlenebilmesi için Fekal İmmünokimyasal Testler ile birleştirilerek her yıl tekrarlanması kolonoskopi kadar etkili sonuçlar verebilmektedir.
• Çift kontrastlı baryum lavman: Kalın bağırsağın röntgen ile incelenmesidir. Kolonoskopideki gibi kalın bağırsağın tamamen temizlenmesi gerekir. Çift kontrastlı baryum lavmanı, büyük poliplerin belirlenmesinde etkili sonuçlar verebilse de küçük polipler gözden kaçabilmektedir. Sonuç olarak kalın bağırsakta şüpheli bir durumun veya polipin belirlemesi durumunda hasta kolonoskopi işlemine girmek zorunda kalabilir.
• Kapsül kolonoskopi: Sindirim sisteminin görüntüsünü alan bir kamerayı içeren kapsülün hap olarak içilmesiyle elde edilen görüntülerle kalın bağırsak kontrol edilebilir. Çok yaygın olmayan bu uygulamanın sonuçları da tatmin edici görülmemektedir.
• Sanal Kolonoskopi:Bilgisayarlı Tomografi (BT) ile kalın bağırsağın kontrol edilmesidir. Sağlıklı görüntü alınabilmesi için kalın bağırsağın temizlenmesi gerekir. Sanal kolonoskopi öncesi kolonun daha iyi görüntülenebilmesi için kontrast bir sıvı içilir. Kolonoskopi ile karşılaştırıldığında daha az risk içermesi, yaşlı ve kan sulandırıcı kullananlarda rahatlıkla uygulanabilmesi, normal hayata hemen geçilebilmesi ve hızı avantajları olarak sıralanabilir. Ancak küçük ayrıntıların atlanabilmesi, düşük oranda olsa bile radyasyona maruz kalınması, polip veya anormal durumlarda müdahale için normal kolonoskopinin gerekli olması gibi dezavantajları bulunmaktadır.
• Sigmodoskopi: Kalın bağırsağın son kısmının incelendiği bir yöntemdir. Bu yöntemle kalın bağırsağın sol yarısında yer alan değişimler gözlemlenebilir. Kolonoskopideki gibi hastanın bir gün öncesinden hazırlanmasına gerek yoktur. Hastanede lavman yeterli olmaktadır. Daha çok makattan kan gelmesi, dışkı çapında değişiklik, hemoroidal ya da fissür (çatlak, yırtık) yakınması ile birlikte kanaması olan genç hastalarda önerilir gibi sorunlarda sigmoidoskopi tavsiye edilmektedir.
Kolonoskopi hangi durumlarda yapılmaz?
Kolonoskopinin yapılabilmesi için hastanın onayının olması gerekir. Hastanın onayladığı durumlarda;
• Bağırsakların yeterince temizlenmediği
• Kolonoskopi sırasında bağırsaklarda delinme yaşanabileceği ihtimalinin fazla olduğu hastalar
• Şiddetli bağırsak iltihaplanması olan hastalar
• Karın zarı iltihabi olan hastalar
• Kalp krizi riski olan hastalarda kolonoskopi yapılmaması daha uygundur.
Kolonoskopi ne kadar sürer etkisi ne kadar sürer?
Kolonoskopi işlemi 20 dakika ile 1 saat arasında sürmektedir. Ancak hastanın rahat bir kolonoskopi geçirmesi için verilen sedasyon ilaçlarının etkisinden kurtulması için 1-2 saat gerekebilir. Ayrıca iyi görüntü alınabilmesi için bağırsaklara verilen havanın yarattığı gaz ve şişkinlik hissinin düzelmesi de 1-2 gün arasında değişmektedir.
Kolonoskopi ağrılı bir işlem midir?
Kolonoskopi uygulaması sırasında hastalar anestezi ile uyutulduğu veya sakinleştirici verildiği için ağrı ve acı hissetmemektedir. Hastalar daha çok Kolonoskopiden sonra yaşanan gaz sancılarından şikayet etmektedir. Bunun için de işlem sonrası bol sıvı tüketmek ve yürümek olumlu sonuçlar vermektedir.
Diyabet hastaları kolonoskopi uygulaması öncesi hazırlık döneminde nelere dikkat etmelidir?
Diyabet hastalarında kan şekeri seviyesinin korunması önemlidir. Kolonoskopi öncesi bağırsakların temizlenmesi sırasında uygulanan diyete diyabet hastalarının daha fazla dikkat etmesi gerekir. Katı gıdaların Kolonoskopiden bir gün önce yasaklanmasına rağmen sıvı gıdıların alınabildiği unutulmamalıdır. Kan şekeri seviyesinin korunabilmesi için elma suyu, posasız portakal suyu gibi içecekler tüketilebilir.
Kolonoskopi bebek emzirmeye engel mi?
Kolonoskopi uygulaması sırasında uygulanan anestezi veya sakinleştirici ilaçların etkisi yaklaşık 1 gün sonra vücuttan atılmaktadır. Her ne kadar uygulanan anestezi ilaçlarının emzirme yoluyla bebeğe geçme ihtimali düşük olsa da Kolonoskopiden önce bebeği emzirmek, mümkünse sütü saklamak sonra vermek gibi önlemler alınabilir. Sütü saklama şansının bulunmadığı, emzirmenin mecbur olduğu durumlarda ilk sütü sağıp attıktan sonra gelen süt bebeğe verilebilir.

MAMOGRAFİ

   

  Mamografi, meme kanserinin erken teşhisinde kullanılabilecen en önemli görüntüleme yöntemidir. Mamografi ile elde eline görüntüler yardımıyla, memde elle muayene ile santanmayacak kadar küçük değişiklikler bile erkenden saptanabilir.
   Erken teşhis edilen meme kanseri ile hastaların tam şifa ile hayatlarına devam edebilme imkanı sağlanmış olur.
   Özellikle 40 yaşına gelen her kadın, hiçbir şikayeti olmasa bile ilgili merkezlere giderek mamografi çektirmelidir.

MANYETİK REZONANS (MR)

   

MR, en etkileyici ve en zararsız görüntüleme yöntemlerinden biridir. MR, büyük mıknatıslarla oluşturulan güçlü manyetik alan içince radyo dalgaları kullanılarak belirli anatomik yapıları, diğer yapılardan net olarak ayrıt etmek, sağlıklı ve hastalıklı dokular arsındaki farklıolıkları saptamak
ve tanımlamak içinm kullanılan bir tıbbi tekniktir. Bu özelliğiyle de çok küçük bebeklerde ve hamilelerde bile ( hamileliğin ilk üç ayında mulak bir gereklilik olmadıkça tercih edillmez ) Tanısal amaçla güvenle kullanılabilen bir yöntemdir. Ayrıca MR uyumlu anestezi cihazları yardımıyla kapalı yerde bulunma korkusu olan hastalarda, yaş olarak küçük çocuklar ve bebeklerde, içerde hareketsiz kalamayacak hastalarda güvenli bir şekilde çekim yapılabilmektedir.

   Özel Genesis Hastanesi Radyoloji Bölümündeki Sienens Amira 1,5 Tesla gücünde olup en son teknolojik gelişmeleri içeren bir cihazdır. Her bölge için yeterli ve özel programlarla donanmış bu cihazda;
  – Beyin, göz, iç kulak ve kulak yapıları, hipofiz, çene eklemi, beyin atardamar ve toplardamar sistemleri gibi kafa bölgesine yönelik incelemeler.
  – Boyun yapısı, gırtlak, yutak, tükürük bezleri, dil ve çene yapıları.
  – Akciğerler, kalp ve kalple ilişkili büyük damarlar.
  -Karın içi organlar, alt karın bölgesi
  -Boyun, sırt ve bel bölgesi, omurga patolojileri
  -Omuz, kol, dirsek, el bölgesi, el, kalça, uyluk, diz, bacak, ayak bileği ve ayak gibi uzuvların ve eklemlerin incelenmesi.
  – Tüm vücut anjiyografi
  – MR spektroskopi
  – Kronimal ve abdominal diffüzyon görüntüleme.
  – MRCP, MR pylografi ve MR myelografi
  – Tüm vücut metastaz tarama
  – Dinamik Doku ( Karaciğer, Meme, Tümor ) MR.

MONA LISA CO2 LASER

   

Ağrısız ameliyatsız laser yöntemi ile ;

*İdrar kaçırma
*İdrar torbasında sarkma
*Vajinal daralma ve toparlama
*Doğum sonrası çatlak ve lekeleri giderme
*Genital bölge beyazlatma
*Kondilom tedavisi
*Labioplasti
İşlemleri Hastanemizde Yapılmaktadır

ODYOMETRİ

   

Odyometri ;Odyometri işitmenin ölçülmesini ve işitme fonksiyonlarının değerlendirilmesini sağlayan işitme testine verilen isimdir. İşitme ile ilgili test ve ölçümleri kapsar.
Timpanometri ;Orta kulağın basıncını ölçmeye yarayan testtir. Ölçümün yapılabilmesi için kulak zarının delik olmaması gerekir.Acısız ve ağrısız bir testtir.Basınç değeri olarak -50 ila +50 arası normal değer olarak kabul edilir.Testte başlamadan önce kişiye test hakkında bilgi verilir ve teste başlanır. Test sırasında kişinin hareket etmemesi ve konuşmaması gereklidir. Dış kulak yoluna sokulan bir prob ile orta kulaktaki basınç ölçülür.Sağ ve sol kulak için ayrı ayrı ölçüm yapılır.Elde edilen değerler kayıt edilir. Bu test sırasında kulağa ses gönderilirken dış kulak yolu basıncı değiştirilir ve zar hareketliliği kontrol edilir. Sonuç olarak bir grafi ve basınç değeri elde edilir.Değerler kayıt edildikten sonra bilgisayara aktarılır.Testin sonucunda; kulak zarı ve kulak kemikçiklerinin sağlığı ve işlevi hakkında önemli bilgiler elde edilir.
Hastalar Hangi Şikayetler ile İlgili Odyometri Merkezine Başvuru Yapıyor?
Tinnitus(Kulak çınlaması)
Kulakta basınç hissedilmesi
İşitme kaybı problemi
Odyoloji Laboratuvarındaki Cihazlar Hangi Amaçla Kullanılıyor?
Odyometre Cihazı ; işitme duyarlığının ölçülmesi amacıyla kullanılan elektronik cihazlardır. Bu cihazlar sayesinde saf sese ve konuşma seslerine duyarlılık ölçülebilir.
Empedansmetre( timpanometre cihazı);
• Timpanometri Testi
• Akustik Refleks Testi

RADYOLOJİ SKOPİ

   

Scopi cihazı insan vücudlarını X ışını ile anlık ve sürekli görüntüleme kaydetme cihazıdır. Talebler doğrultusunda anjip ve röntgen işlemi de yapılmaktadır. Sindirim boşaltım sistemlerinin görüntülenmesinde en etken cihazdır. Üroloji, Dahiliye, Gastroloji, Genel Cerrahi, Kadın Doğum dallarında aktif olarak kullanılır.

RENKLİ DOPPLER

   

Renkli doppler ultrason veya renkli (color) doppler ultrasonografi (halk arasında renkli ultrason) sadece gebelik takibinde kullanılan bir yöntem değildir. Hamilelik dışında da kadında ve erkekte çeşitli hastalıklarının takibinde kullanılan bir yöntemdir. Power doppler renkli doppler ultrasonografinin bir türüdür.
Ultrason cihazı ses dalgaları ile çalışır. Doppler ultrason bu ses dalgalarının kan damarları içerisindeki kan hücrelerine çarpıp geri yansırken frekans değiştirmesinden faydalanılarak yapılır. Renkli doppler incelemesi ise buna ek olarak ekrana damarlardaki kanın akış yönünü ve hızını kırmızı-mavi renklerle çizer. Ekrandaki görülen damarların üzerinde bu renkler belirir, aynı zamanda kalp atımına benzer sesler işitilir.

ÜRODİNAMİ

   

tarafından gerekli muayene ve tetkikler sonrası ürodinami önerilen hastalara hafta içi her gün randevu ile bu testler yapılabilmektedir. Hastalara randevu verilmesi sırasında test öncesi yapılması gerekenler ve sondasında gelişebilecek durumlar hakkında bilgi verilmektedir.

Ürodinami, idrar yapma ve depolama işlevlerinde rol oynayan organların (mesane, prostat, idrar yolu) fonsiyonel bozukluklarını araştıran testlerin genel adıdır.Yetişkinlerde ve çocuklarda çeşitli hastalıklara bağlı idrar kaçırma, idrar yapamama gibi şikayetlerin kesin tanısını koyma ve sonrasında uygun ilaç tedavisi veya cerrahinin planlanmasını sağlayan bir tanı yöntemidir. Günümüzde ürodinami gereken hastalarda alternatif başka bir tanı yöntemi yoktur.

Ürodinami bir kesi yapılmadan ağrısız bir şekilde idrar kanalından mesane ve makattan rektuma yerleştirilen iki adet basınç ölçer ince kateter ile yapılan dinamik bir testtir. İşlem sırasında cilde yapıştırılan elektrodlar ile kas aktiviteside eş zamanlı izlenir. Kateter yardımıyla mesane uygun şekilde serum ile doldurularak idrara sıkışma hissi yaratılır ve sonrasında işeme sağlanır. Bu dolum ve boşaltım sırasında mesane ve çevre kasların davranışları kaydedilerek incelenmiş olur. İşlem öncesi idrar kültürünün steril olması gerekmektedir.

Ürodinami testleri:

• Üroflovmetri
• Sistometri
• Basınç-Akım Çalışması
• Video-Ürodinamik incelemeden oluşur.
Kadınlarda Ürodinami:

• Çeşitli tiplerde olan idrar kaçırmaların
• Aşırı aktif mesanenin
• Mesane kasının yetersiz çalışmasının
• Çeşitli nörolojik hastalıklara veya omurga travmasına bağlı gelişen nörojenik mesanenin tanısı ve tedavisinin planlanmasında kullanılabilir.
Erkeklerde Ürodinami:

• İyi huylu prostat büyümesinde bazı durumlarda
• Aşırı aktif mesanenin
• Mesane kasının yetersiz çalışmasının
• İdrar yolu tıkanıklıklarının
• Çeşitli nörolojik hastalıklara veya omurga travmasına bağlı gelişen nörojenik meesanenin
• Prostat ameliyatı sonrası idrar kaçırmanın tanısı ve tedavisinin planlanmasında kullanılabilir.
Çocuklarda Ürodinami:

• İşeme Bozukluklarının
• Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonlarının
• Gece ve gündüz idrar kaçırmalarının
Spina bifida ve nörojenik mesaneninin tanısı ve tedavisinin planlanmasında kullanılabilir.

Web Sitemiz Çerez Kullanıyor

Tanımlama bilgilerini; sitemizin doğru şekilde çalışmasını sağlamak, içerikleri ve reklamları kişiselleştirmek, sosyal medya özellikleri sunmak ve site trafiğimizi analiz etmek için kullanıyoruz. Aynı zamanda site kullanımınızla ilgili bilgileri; sosyal medya, reklamcılık ve analiz ortaklarımızla paylaşıyoruz
E-RANDEVU
E-SONUÇ

Genesis'te

Rakamlarla Genesis

0

0

m 2 Alan

0

Yatak

0

Branş

0

Erişkin Yoğun Bakım

0

Yeni Doğan Y.Bakım

© Genesis Hospital Tüm Hakları Saklıdır. | JIJI CREATIVE - Son güncelleme tarihi : 28/03/2024